AİKİDO HAKKINDA SORULAR VE CEVAPLAR
Aikido’nun insanlar tarafından anlaşılması zor olabilir. Çoğu insanin antreman denince aklina gelen sadece saf fiziksel teknik antrenman, kazanan ve kaybedenin olduğu organize müsabakayı vurgulayan sporlar ve oyunlar üzerinde tecrübeleri vardır. Aikidonun yaklaşımının böyle olmaması, sanata yeni başlayanları sıkça hayrete düşürmüştür.
Aikido’nun herkes tarafından kolayca anlaşılabilmesi icin genel bir soru ve cevap formatı uygulayacağız. Birçok cevap başta şaşırtıcı gelebilir; ancak bir kere Aikido’nun gerçek çalışmasına başlayınca onun benzersiz karakterinin kıymetini bilmeyi öğreneceksiniz.
Soru: Aikido alışılmış sporlardan farkı nedir?
Cevap: Aikido savaş sanatıdır. O ruhsal gelişmeyi vurgulayan özel bir savaş sanatı çeşididir.
Ancak, Aikido : 1984’den beri bir uluslararası spor federasyonları birliği olan GAISF’nin bünyesinde yer almaktadır.
Buna rağmen Aikido’yu spora benzer atletik bir aktivite türü olarak düşünmek anlaşılmazdır. Aikidonun, GAISF tarafından sponsorluğu yapılan Dünya Oyunları’nda organize bir müsabakası olmadığı için Olimpiyat Oyunları’nın abartısından ve ticari geleneklerinden bağımsızdır.
Sporlar tamamen müsabaka üzerine yoğunlaşırken Aikido’nun birincil amacı tüm insan varlığının ruhsal gelişimidir. Aikido’da rakibimizin atağını bertaraf etmek icin hiçbir zaman hileye, aldatmaya ya da aşırı güce baş vurmayız. Bu Aikido’nun diğer sporlardan farklılığıdır .
Sporların modern dünyasında zihinsel yönetim sıkça dile getirilir; ancak eğer zihin kontrolü sadece bir rakibi yenmek için uygulanırsa bu gerçekten ruhsal gelişimi kolaylaştırmaz. Bu sebep Japonya’da eğitim bakanlığının, eğitmenlerin spor eğitiminin ruhsal yanını ihmal etmemeleri için bir yönerge çıkarmasına neden olmuştur.
Birçok eğitmen kazanmanın her şey olmadığını fark etmektedirler, böylece belki Aikido da olduğu gibi diger spor dallari da, sonunda ruhsal gelişim perspektifini paylaşmaya başlayacaklardır.
Sonuç olarak, biz Aikido’nun birincil amacının ruhsal gelişim olduğunu söylemek zorundayız. O, Budo’dur. Budo, hayatın ve ölümün bir anda karar verildiği bir çevreden doğmuş sanattır. Aikido en derin seviyede sporların yapamadığı bir şey olan bütün insan varlığına bakar. Aikido modern toplum bütünlüğü içinde geleneksel savaş sanatlarının çalışma metotlarını uygular.
Soru: Aikido’da neden müsabaka yoktur?
Cevap: Eğer çağdaş toplum bağlaminda Budo’yu düşünürsek, Aikido insanlara bir rakibi yenmek için savaş sanatı tekniklerinin nasıl kullanıldığını öğretmekten çok bazı başka amaçları öne çıkartmaktadır. İnsanlar hayatlarında artık pratik, uygulanması kolay şeyleri yapmaya hevesliler. Modern Budo günlük yaşamın problemleriyle bağlantıya sahip olmalıdır. Bu “Aikido’da müsabaka yoktur.”un bir nedenidir.
Aikido’da bir rakibi yenme anlayışı yoktur. Eğer müsabakalara izin verilseydi yenme arzusu ve rakibi alt etme arzusu artar, bu zaaf doğayla ahengi korumayı imkansız kılardı. Böyle bir zaaf yerin ve göğün doğal ahengine taban tabana zıttır. Aikido’nun tam amacı kişiyi doğayla birleştirmek, yerde ve gökte her şeyle ahenkli bir şekilde bir olmasında rol oynamaktır .
Böyle bir varoluş durumu, organize bir müsabakayı başarmak için imkansızdır ve bu nedenle de Aikido’da müsabaka yoktur.
Soru: Aikido beni güçlü yapacak mı?
Cevap: Aikido seni çok güçlü yapacak. Aikido’da zihni ve vücudu günlük çalışma ile güçlendiririz. Ruhsal güçlenmenin gelişimi her meydan okumayla daha da sarsılmaz bir güven vererek tamamlanacaktır. Bu gerçek güçtür.
Soru: Ruhsal gelişimde en önemli faktör nedir?
Cevap: Aikido Budo’dur. O, sadece zihinsel bir çalışma değildir.
Bunu öğrenmenin tek yolu günlük pratik ile gerçek tecrübe sayesindedir.
O, büyü ,şarkı söylemek yada metin okumak gibi basit bir davranma değildir. İşte bunu anlamak çok önemlidir.
Herhangi bir etken karşısında ruhsal olarak etkilenmemek ve bilinci kaybetmemek Aikido eğitiminin kalbidir. Savaş sanatlarında kişiye seika tanden üzerinde odaklanarak merkez’i kalma öğretilir. (Seika-tanden aynı zamanda “hara” olarak da bilinir. “Hara gu suwaru” (harası oturuyor) tabiri sakin ve huzurlu kişileri tanımlamak için kullanılır. Böylesi bir zihinsel ağırbaşlılık ve manevi güce fiziksel beden eğitilerek ulaşılır.)
Aikido’da seika tanden’nin önemi vurgulanmıştır , ancak merkezileşmiş dengede olma kavramı daha da çok vurgulanmıştır.
Seika tanden’de ayaklarınızın en alt kısmına kadar merkezileşmiş olmak zorundasınız, yerle merkezileşmiş olmak zorundasınız ve evrenin merkeziyle bağlanmış olmak zorundasınız. Eğer bunu yapabilirseniz her şeyin kozmik doğasını anlamaya yeterli olacaksınız.
Soru: Erkek ve kadın, genç ve yaşlı herkesin Aikido çalışabileceğini duydum. Bu doğru mudur?
Cevap: Yukarıda belirttiğimiz gibi, modern insanlar günlük hayatlarında pratik uygulaması olan şeyleri aramaktadırlardır. Sadece genç iken ya da sadece erkekseniz yapılabilecek bir aktivitenin ne amacı olabilir ? Aikido herkes tarafından çalışılabilir; erkek, kadın, çocuk, yaşlılar. Japonya’da savaş sanatlarındaki aktivite de erkek/ kadın oranı 1/3’tür ve Naginata istisnasıyla Aikido, en çok kadın çalışana sahiptir. (Naginata bir çeşit Japon silahıdır. Mızrağa benzer uzun bir gövdenin ucuna eklenen keskin bir ağızdan oluşur. Saplama, kesme,savurma gibi birçok harekete olanak veren, büyükçe bir silahtır.)
Aynı zamanda, Aikido çalışanların ortalama yaşı diğer birçok savaş sanatlarından yüksektir. Çalışanlar esasen 18 ve 40 yaşları arasındadırlar.
Aikido doğal hareketler üzerine kuruludur, böylece vücut üzerinde aşırı baskı yoktur. Büyük fiziksel güç gerektirmez ve böylece çalışma isteğine sahip herhangi biri tarafından çalışılabilir.
Soru: Ağırlık çalışmak gibi fiziksel kondisyon Aikido için gerekli midir?
Cevap: Hayır. Kurucu (Morihei Ueshiba) Usta Sokaku Takeda’yı tanıyana kadar heybeti ve fiziksel gücüyle oldukça övünüyordu. ( Usta Sokaku küçük, ince bir adamdı, o zaman ellilerindeydi ) ancak Sokaku Takeda, Morihei’yi kolaylıkla yere indirdi !.
Eğer hareketleriniz doğalsa, aşırı fiziksel güç gerekli değildir ve Aikido tekniklerini yaşa bakmaksızın uygulamaya devam edebilirsiniz.
Aynı zamanda, eğer Aikido çalışmasından ayrı olarak ağırlık çalışma ve vücut geliştirme yapıyorsanız kaslarınızın bir araya toplanma ve sıkışma eğilimi vardır, böylece “ki”nin serbest akışı engellenir. Vücudunuzu doğal olarak geliştirmek en iyisidir. Daha güçlü vücut yapma öncelik olmasa bile, Aikido çalışması doğal olarak size daha güçlü ve daha esnek kaslar verecektir.
Soru: Aikido’daki “ki”nin doğası nedir? Çin savaş sanatlarında uygulanan “ch’i” ile aynı mıdır?
Cevap: Bir kez daha konsepti, kelimeler içinde açıklayabiliriz; ancak eğer kişi herhangi bir gerçek tecrübeye sahip değilse, cevabın fazla anlamı olmayacaktır.
Eğer pratik yapmazsanız, kafanızın içinde sahip olduğunuzun değeri çok düşüktür.
Elbette “ki” konsepti Aikido’nun merkezindedir ve Kurucu “ki”’nin önemini vurgulamıştır. Özellikle modern jenerasyonun fertleri için. Bazıları onun ne söyleyeceğini takip etmeye çalıştılar, ancak diğerleri bu problemle o kadar ilgili değillerdi.
Bazen, Kurucu “ki” hakkında konuşurdu ve sonra bir gülüşle vurgulardı “ O , direkt olarak tanrılardan gelir ! ”
“Ki” konseptini açıklamak için çeşitli yollar vardır; fakat Aikido’yu ciddi olarak çalışanlar giderek “ki’”nin gerçek doğasının sezgisel bir anlayışını geliştireceklerdir. Eğer bir Aikido çalışanına bunu soracak olursak, muhtemel şu cevap gelecektir: “Ne zaman zihin ve vücudumu terbiye edersem bütün varlığımı canlı, enerjik, ateşli hissedebileceğim.
Ancak , yeni öğrencilere “ki “ aydınlanmanın bir yoludur; karnınızdan kıvılcımlanır ve bütün evreni etkiler açıklaması yaparsak, kimse buna inanmayacaktır.
En iyisi, günlük çalışma sayesinde sizin kendi “ki” anlayışınızı geliştirmenizdir demek en doğru yol olacaktır .
“Ki” ve “ch’i” arasındaki ilişki hakkında : Bunlar benzerdirler , fakat farklı şekilde uygulanırlar. “Ki “konsepti elbette Aikido’ile sınırlı değildir ve birçok savaş sanatı ve felsefi sistemler “evrensel enerji” ya da “hayat gücü” fikrini açıklamak için kavramı kullanırlar.
Aikido ve Çin savaş sanatları arasında ortak bir çok nokta vardır, fakat her biri için ayrı ayrı olan yaklaşım farklıdır ve onları özdeş olarak düşünmemeliyiz. Bunlar iki ayrı ve bağımsız sistemler olarak değerlendirilmelidirler.
Soru: Aikido’da nefes gücü (kokyu-ryoku) vurgulanır. Bu akciğer kapasitesiyle mi ilgilidir?
Cevap: Aikido da nefes gücü akciğer kapasitesinden çok daha fazla bir şeydir. Bütün vücudun kullanımını içerir. Basitçe nefes değildir, vücut ve zihin birleştiğinde ortaya çıkan konsantre olmuş enerjidir.
Nefes gücü Aikido için çok önemlidir. Kişinin ciğer kapasitesi artmış olmasa bile kişi vücut ve zihnini birleştirmesi sayesinde hala büyük ve serbest bırakıcı güce erişebilir. Nefes gücü ve “ki” Aikido gücünün kaynağıdır.
Nefes almayan insan yoktur ve herkes bunu bilinçsiz olarak yapar. Eğer nefes alma durursa biz çabucak bu dünyadan ayrılırız. Nefes alma, reflekslerin en doğal olanıdır. “Ki” ve nefes gücü taksim olunamaz, bölünemez… bu , Aikido’nun gerçeğidir.
Soru: Ne zaman Aikido çalışanları seyretsem, dönen topaç gibi görünüyorlar. Bu türde hareketler gerçekten savaş sanatı teknikleri olarak, efektif olabilir mi?
Cevap: Okul eğitimi örneğini uygulayalım. Eğer öğrenciler sadece giriş sınavında görünen sorular için çalışırlarsa eğitimleri yetersiz ve tamamlanmamış olacaktır. Herhangi bir çaba alanında, temelleri atlamak mümkün müdür? Tam tersine temellerde ustalaş….! ilerleme çabucak gelecektir.
Başka bir yaklaşım, grup şeklinde öğretmektir. Savaş sanatlarında “O gerçekleşirse bu şekilde cevap ver yada tepki göster” olabilir. Bu öğrenmeyi kolaylaştırır gibi görünür; ancak gerçek bir durumda az yardımcı olur. Her beklenmedik olay için bir set cevabı istemek imkansızdır ve gerçek bir durumda rakibine ne tür bir atak kullanacağını dikte etme opsiyonuna sahip değilsinizdir.
Aikido çalışma metotlarına daha yakından bakalım. Modern toplumda pratik uygulamasına sahip olmayan oturarak teknikler çalışırız, herkes şimdilerde sandalyelerde oturuyor ; ancak böyle tekniklerde çalışmak güçlü bacaklar ve kalçalar, sağlam bir merkez ve iyi nefes gücü geliştirmenize yardımcı olur. Her hareket için pratik bir uygulamaya sahip olmak mümkün değildir; fakat temel tekniklerde çalışma sonunda size gerçek bir durumda uygun bir tepki verme imkanını ve yeteneğini sağlayacaktır.
Bundan başka; kuvvetli “ki “dairesel hareketlerden doğmaktadır. Güzel bir daire çizebilmek için gerçek bir merkeze sahip olmak gerekir. “Ki “bu merkezden ortaya çıkar ve bu kuvvetli dönüşün bir kaynağıdır. Eğer hafifçe bile merkezinizden çıkarsanız bütün gücünüz dağılacak, ziyan olacaktır. Ancak eğer merkez üzerinde kalmayı korursanız en güçlü karşı gücün etrafında dönebilirsiniz. Bu bir anahtar prensiptir.
Aikido’nun fiziksel hareketleri seika tanden’de, insan vücudunun ortasında merkezileşmiştir. Eğer o tek noktada merkezileşirseniz, küçük yada büyük daire şeklinde, gerçek sağlamlıkla hareket edebilirsiniz ve büyük “ki” gücü oluşturabilirsiniz. Aikido çalışanlar hiçbir zaman sadece “etrafında dönenler” değillerdir.
Soru: Aikido’da tekmeler kullanılır mı?
Cevap: Hayır. Kurucu (o’sensei) çok kuvvetli bacaklara sahipti ve bazen bir gösteri esnasında tekme teknikleri gösterirdi, fakat hemen hemen bu tekniklerden hiçbiri modern Aikido’ya dahil edilmedi.
Birkaç kez bahsettiğimiz gibi, Aikido zihinde ve bedende, yer üzerinde her iki ayakla, gerçek olarak ve mecazi olarak, merkezileşmeyi vurgular. Tekmeler ya da bacak süpürmeler geçici olarak iyi dengeye engel olur, bunun için de kullanılmaz, kaçınılır.
Aikido teknikleri set modeline sokulmamıştır ve “O olursa, bunu yap” türünde bir talimat yoktur.
Aikido’da genellikle tekme ataklarına karşı defans çalışılmaz . Birçoğu bu yaklaşımı sorun olarak görebilir. Ancak gerçekte kişi sağlam bir temele sahipse, herhangi bir atağı kolayca bertaraf edebilir.
Burada bir örnek var. Tayland’da bir Aikido eğitmenine yerel bir kick box’çu tarafından meydan okunur. Eğitmenin Aikido’da müsabaka olmadığını açıklamaya çalışmasına rağmen meydan okuyan diretir. Aikido eğitmeni, karşıladığı bir tekme atağı sonrası kick box’çuyu, ikkyo tekniğiyle kitler. Tekmelere karşı hiç çalışmamış olan eğitmen ne kadar doğal ve efektif olarak cevap verdiğine kendisi de oldukça şaşırır. Tekmeye nasıl karşılık vereceği konusunda önceden düşünülmüş fikri yoktu, sadece doğal olarak tepki gösterdi. İşte bu reaksiyon, eğitmenin Aikido temel tekniklerini günlük çalışmasından dolayı kazandığı birikimin sonucuydu.
Soru: Aikido’da serbest stil çalışma, (randori) var mıdır?
Cevap: Hayır, aynı nedenden dolayı müsabaka yoktur. Aikido’da biz hiçbir zaman ilk olarak atak yapmayız, sadece bir rakibin saldırısına cevaben hareket ederiz, böylece iki Aikido çalışanı dövüşme imkanına sahip olamaz .
Ancak biz, birinin partnerinin ataklar çeşitliliğini kullandığı ve birinin sonra bir Aikido tekniğini kullanmaya serbest olduğu bir tür serbest stil çalışmasına sahibiz.
Soru: Aikido çalışması esnasında bir tekniğin uygulanmasına karşı ne kadar mukavemet etmeliyiz ? Eğer fazla direnç gösterirsek, partnerin çalışması zorlanır mı ? Hiç direnç göstermezsek ne olur ?
Cevap: Aşırı derecede direnç göstermemelisiniz. ( Birçok savaş sanatları bu yaklaşımla uyuşmayacaktır. ) Bu, tekniklerin pasif uygulama şekli değildir. Bu bir, birlikte çalışma şeklidir ve bir partnerle çalışarak ne kadar baskı ve direnç uygulayacağınızı ölçmeyi öğreneceksiniz. Bu efektif bir çalışmadır.
Burada Aikido çalışmasının ne kadar efektif olabileceğinin bir illüstrasyonu vardır. Güreşçi Ichiro Yata bir keresinde dojomuzu ziyaret etmişti. 1932’de Los Angeles Olimpiyatlarında yarışmacı olan ve Tüm Japonya Amatör Güreş Birliğinin Başkanı olarak görev yapmış olan Yata, iyi durumdaydı ve tecrübeli bir güreşçiydi fakat bileğine Aikido’ nun nikyo kitlemesi uygulandığında tamamen engellendi . Aikido çalışması hiç yapmamış olduğundan tüm fiziksel kondisyonuna rağmen, direnç gösterme imkanı olmadı.
Aikido kolay görünür ancak, bir kere çalışmaya başladığınızda güçlü bir teknik oluşturabilmek için ne kadar güçlenmeye gerek olduğunun farkına varılır. Eğer hareketlerinizi partnerinizle uyum içerisinde yapmanızın hiçbir değeri olmadığına inanıyor ve direnç uygulayarak tekniği gerçekçi yaptığınızı sanıyorsanız, siz Aikido’nun esas karakteristiğini atlıyorsunuzdur.
Soru: Aikido’da yaklaşık kaç teknik vardır?
Cevap: Şu an karargah dojoda yaklaşık elli Fundamental ( Esas , Ana ) ve temel teknik vardır. Bu temel hareketlerde ustalaşıldığında ve Aikido’nun prensipleri anlaşıldığında uygulamaların sayısı limitsizleşir.
Aikido teknikleri dışardan sadece hareketleri kopyalayarak öğrenilmez. Herkesi aynı kalıba sokmak imkansız olduğu gibi teknikler geniş açılımlı aiki hareketlerinin içerisinden serbest olarak doğar.
Soru: “Fundamental teknikler“ ve “temel teknikler” arasındaki fark nedir?
Cevap: Fundamental teknikler asıldır. Eğer biz matematikte bir paralel çizersek fundamental teknikler Euclid’in (öklit) beş prensibine benzer olacaktır. Bu fundamental prensipler uygulamalı geometrinin temelidir. Fundamental teknikler, kurallar gibi olduğundan Aikido’da bu prensipleri bozan hareketler yoktur.
Temel teknikler fundamental tekniklerden sonuç çıkarılan tekniklerdir ve çalışma esnasında kuralların ispatı açıkça gösterilir.
Kendi maksimlerini yapmayı sevenler vardır; ancak bu Budo’da mümkün değildir. Bütün hareketlerin doğal prensipleri takip etmesi gerekir ve yapay olarak kurulamazlar !
Burada bir örnek var: Eğer bir taşı yere düşürürseniz bu, yer çekimi yüzündendir. İşte bu prensibe hiçbir zaman meydan okunamaz. Bu gözlenmesi ve dikkat edilmesi gereken bir maksimdir ve bir kere bir temel kaide olarak anlaşılırsa bundan faydalanılabilir. Bu fundamental maksimden temel hareketler doğar ve temel hareketlerden varyasyonlar meydana çıkar .
Soru: Bu kadar çok tekniği hatırlamak bir problem değil midir?
Cevap: Başlangıçta her tekniği hafızaya almayı, ezberlemeyi ya da önce bunu denemeden her şeyin kendilerine açıklanmasını isteyenler vardır. Eğer böyle düşünüyorsanız, Aikido hareketlerinin doğal akışını takip ederek ve vücut ile zihni birleştirerek öğrenmek çok zor olacaktır. Aşırı düşünmek ilerlemenizi engeller.
Ne zaman bir kişi “Bana öğretilen teknikleri hatırlayamıyorum. Ne yapmalıyım ?” diye sorarsa,
cevap : “Unutmak normaldir , kafanız ve aklınızla değil ! direkt olarak vücudunuzdan öğrenmek” önemlidir.
Soru: Aikido’da farklı okullar var mıdır?
Cevap: Gerçekten Aikido’nun ne olduğunu bilmeden tanımlanan ve Aikido olduğunu iddia eden birçok sistem vardır. Hatta Aikido’nun ruhuna tamamen ters olan, organize müsabakalar düzenleyecek kadar ileri giden, kurucunun eski öğrencileri tarafından kurulmuş olan bazı hizipler bile vardır. Tekniklerin benzer görünmesine ragmen eğer bunlar Kurucunun ön gördüğü ruhtan ayrılmışlarsa bu Aikido değildir.
Aikido’nun ayrı, bölünmüş okulları olduğunu düşünmek hoşumuza gitmiyor. Eğer tekniklerin farklı açıklamaları arasında birçok fark çizersek;
Aikido’nun evrensel karakterinin değeri düşürülecektir !
Soru: Furitama ve torifune-undo gibi hazırlayıcı , ilk uygulamaların çalışmaların amacı nedir?
Cevap: Böyle çalışmalar ruhu ve vücudu temizlemek için geleneksel Şinto dini ritüeli (ayini) olan misogi’nin formlarıdır. Kurucu gizli Şinto’ya, özellikle kutsal, dini seslerin bilimi olan kototama’ya oldukça ilgiliydi ve aynı zamanda Şinto dini şamanı Bonji Kawazura (1862-1929) gözetiminde misogi çalışmıştı. İkinci Dünya Savaşı’ndan önce ve sonra böyle özel ve gizli, hususi çalışmalar, kurucunun ilgisini çekiyordu. Öğrencilerinden bazıları onu taklit etmişlerdir.
Basit söylemek gerekirse misogi, vücudu ve ruhu temizlemenin bir metodudur. Böyle basit hareketlerin, kişinin karakterini dönüştürebildiğini görmek zordur, fakat eğer kişi misogi ayinini içtenlikle yaparsa kuşkusuz etkisi olacaktır. (Misogi, tüm vücudu yıkayarak Japon Şinto ritüel arıtma uygulamasıdır.)
Soru: Aikido’nun görgü kurallarına yaklaşımı nedir?
Cevap: Görgü kuralları insanlar tarafından kendilerini denetlemek amacı ile belirlenmiştir. Uygun etiket nedir ? Görgü kuralları tamamen kültürden kültüre değişir ve belirli bir davranış standardının doğru olduğunu söylemek,
Yanlış olur .
Görgü kuralları anlamında Aikidonun yaklaşımı … düzenli antrenmanlar sayesinde doğal olarak gelişime izin vermektir.
Karargah Dojoda görgü kurallarının ayrıntıları yoktur.
Bu konuda bir örnek;
Hawaii’deki bir Aikido dojosunda geçmiştir.
Çocuklara, antrenmanda, mindere çıkmadan önce ayakkabılarını düzene sokmaları hiç söylenmemişti. Ancak birkaç aydan sonra çocukların en düzensiz olanının ayakkabılarını temizlediği gözlemlenmişti. Bu ebeveynlerini çok şaşırtan ve memnun eden bir gelişme idi. Çocuklar doğal olarak eğitmenleri tarafından ikaz edilmeden görgü kurallarının öneminin farkına varmışlardı.
Katı bir şekilde uygulanan yada mecbur edilen görgü kurallarının herhangi bir türü gerçek görgü kuralları değildir. Fakat açıkça söylenmesine gerek olmasa bile “Budo çalışması saygıyla başlar ve biter” genel bir sözdür. Aikido’da en iyi görgü kuralları en çok doğal olanlardır.
Soru: Aikido çalışması ve günlük yaşam arasındaki en önemli ilişki nedir?
Cevap: Kişi örneğin gün boyunca iyi Aikido duruşunu ve hareketini muhafaza etmelidir. Alçak gönüllülüğünü, gösterişsiz tutumunu korumak, zihni ve vücut uyumunu sağlamak, beşeri ilişkilerde kavga ve çekişmelerden kaçınmak, problemleri uyumlu bir Aikido modelinin ön gördüğü usullerle çözmek çok daha önemlidir. Bunu iyi yapabilmek için de, özellikle alçak gönüllü ve ılımlı olunmalıdır.